PRİM VE İKRAMİYE' NİN 1/4' LİK KISMINDAN FAZLASI HACZEDİLEBİLİR Mİ?
Bilindiği üzere, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 35. maddesine göre, “İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak, işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları saklıdır”. Uygulamada, ücret dışında ikramiye, prim gibi ödemeler bakımından bu kuralın geçerli olup olmadığı tartışmalara neden olmaktadır: Zaman zaman, alacaklı vekilleri “ikramiye ve primin” tamamı için haciz uygulaması yapabilmektedir. Bu durumda İK’ nın böyle bir talep karşısında ne şekilde hareket edeceği önem kazanacaktır. Bu konuda Yargıtay içtihadının bilinmesi ve takip edilmesinin yararlı olduğu kanısındayız. Gerel olarak Yüksek Mahkemenin 8 ve 12. Hukuk Dairelerinin İş Kanununun bu hükmünü ‘geniş anlamda ücret” olarak değerlendirdiğini görüyoruz. Bu yaklaşım kanımızca da isabet taşımaktadır. Nitekim, Yargıtay 12. Hukuk dairesinin 8.9.2015 tarihli kararına göre (E. 2015/8926, K. 2015/20037)“…Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğünce, işçi olarak çalışan borçlunun işyerinden almakta olduğu ücret, prim ve nemanın 1/4'ü ile ikramiye ve teminatların tamamının üzerine haciz konulmuş olup, borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ikramiyenin 1/4'ü dışındaki kısmına konulan haczin kaldırılması ile haciz müzekkeresinde haczine karar verilen prim ve teminatların, haczi kabil olmayan gelirleri de kapsadığından, haczi kabil işçilik alacaklarının açık bir şekilde gösterilmediğine yöneliktir. 4857 Sayılı Kanun'un 35. maddesine göre; işçinin almakta olduğu ücretin 1/4'ünden fazlası haczedilemez. İkramiye, toplu sözleşme farkı ve nema da ücretten sayılacağından onların da aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur. 6772 Sayılı Kanun'un 4. maddesinde ise; "fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete munzam tediyelerin haczedilemeyeceği" belirtilmiştir. O halde mahkemece, taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek yukarda açıklanan ilkeler doğrultusunda borçluya maaşı dışında yapılan ikramiye ödemelerinin 1/4'ünü aşan kısmı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin tümden reddi isabetsizdir”
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ' nin 20.10.2015 tarihli kararında ise; “… "4857 Sayılı İş Kanunu'nun 35. maddesine göre işçinin almakta olduğu aylık ücretinin ancak 1/4'ü haczedilebilir. İİK'nun 83/2. maddesi uyarınca aylığın üzerinde haciz bulunması halinde, sonraki haciz sıraya konulur ve önceki haczin kesintisi bittikten sonra kesintiye başlanır. Yine 4857 Sayılı Yasa'nın 32. maddesi uyarınca ikramiye, toplu sözleşme farkı ve nemada ücretten sayılacağından onlarında aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur. 6772 Sayılı Kanun'un 4. maddesinde ise "fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete munzam tediyelerin" haczedilemeyeceği belirlenmiştir. Bu durumda ikramiyenin en fazla 1/4'ünün haczi mümkün ise de; yukarıda belirtilen 4. maddedeki fazla mesai, evlilik yardımı, çocuk zamları, ayni yardımlar, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti gibi ödemelerin haczi mümkün değildir. Kıdem tazminatı gibi ödentinin ve vergi iadesi alacağının ücretten sayılacağına dair bir hüküm bulunmadığından tamamı haczedilebilir. İİK'nun 83/a maddesi gereğince; borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de "borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bir malın ne derece haczedilemez olduğunun borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği ifade olunmuştur. Bu durumda haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir. (HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/12-202 E., 196 K., 31.03.2004 tarih ve 2004/12-167 E. 185 K.). Somut olayda icra müdürlüğünce, borçlunun işyerinden almakta olduğu maaşının 1/4'ü; maaş dışındaki prim, nema, ikramiye ve teminatların 1/4'ü dışındaki haciz ile ilave tediyelerin tamamı üzerine haciz konulduğu, borçlunun şikayetinde bu kalemlerin 1/4'ü oranında haciz konulmasını kabul ederek, 1/4'ü dışındaki haciz ile ilave tediyelerin tamamı üzerine konulan haczin kaldırılması isteminde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda borçlunun maaşı üzerine konulan haciz dışındaki söz konusu alacak kalemleri yönünden 1/4'ü aşan kısmın haczine ilişkin şikayetin kabulü gerekirken, şikayetin tümden reddi isabetsizdir.(E. 2015/18836, K. 2015/25179)
YARGITAY HUKUK DAİRESİ 21.12.2015 tarihli kararında da; “…Somut olayda, İcra Müdürlüğü'nce yazılan haciz müzekkeresinde, maaş veya ücretten 1/4 oranında kesinti yapılması, maaş ve ücret dışında kalan her türlü ödemelerden (ikramiye, fazla mesai, prim, tazminat vb) borcun tamamının kesilerek gönderilmesi istenmiştir. Her ne kadar Mahkemece, yukarıdaki kabuller doğrultusunda gerekçe yazılmış ise de anılan müzekkerede yer verilen Yasa'ya uygun olmayan talepleri ortadan kaldırıcı nitelikte hüküm oluşturulmamıştır. İcra Müdürlüğü'nün haciz yazısının, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda düzeltilmesi yönünde hüküm kurulması gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir” sonucuna ulaşılmıştır. (E. 2014/20745,2015/22833)”. Yüksek Mahkemenin bu görüşü bizce de isabet taşımaktadır. İK uygulamalarının bu kararlar doğrultusunda yapılmasında isabet bulunmaktadır. Bu durumda en uygunu, çalışanı bu durumdan derhal haberdar etmek ve icra hukukuna ilişkin "şikayet" mekanizmasını harekete geçirmeye yönlendirmek olacaktır. Nitekim yukarıdaki kararların da şikayet süreçleri sonrasında verildiği görülmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder